06-13-2024, 05:51 PM | #1 | |||||||||
Üye No: 576
Üyelik tarihi: May 2024
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 47
Konular: 44
Şube: Bolu Şubesi İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:
Tuttuğu Takım:
Level: 5 [] Paylaşım: 0 / 116 Teşekkürler: 0 0 Mesajına 0 Kere Teşekkür Edildi REP Gücü : 1
REP Puanı : 10
REP Seviyesi :
|
Karagöz İle Hacivat: Pınarbaşı Meydanı
KARAGÖZ İLE HACİVAT: PINARBAŞI MEYDANI
Bursa’daki Pınarbaşı Meydanı’nda takriben yirmi kişilik bir kalabalık toplanmış ve neşeli vakit geçirmekteydi, çünkü orta yerde tartışanlar, gelmiş, geçmiş en iyi güldürü ustalarından ikisiydi: Karagöz ile Hacivat. Dilerseniz şimdi biz de hoşça vakit geçirmek için, tartışmaya küpe olalım ve küpeyi parmağımıza takalım. Hacivat: “ Olur mu Karagözüm, hiç küpe parmağa takılır mı? “ Karagöz: “ Ya nereye takılır? “ Hacivat: “ Küpe kulağa takılır. Kulağına küpe takan hanımlar, daha bir güzel görünürler. Hanım hanımcık olurlar. “ Karagöz: “ Hamam açıksa bizim hanıma söyleyeyim de, Yaşar’ı da götürsün. Hamamda bir güzel yıkansınlar. “ Hacivat: “ Ah Karagözüm, Yaşar hiç kadınlar hamamına gider miymiş? Büyüdü, kocaman adam oldu. “ Karagöz: “ Kocaman adam mı? Yaşarcık daha altısını sürüyor. “ Hacivat: “ Olsun Karagözüm. Altı yaşında oğlan çocuğu kadınlar hamamına götürülmez, çünkü kadınlar ondan korkar. “ Karagöz: “ Amma yaptın ha Hacivat. Yıllar önce annem beni on beş yaşındayken kadınlar hamamına götürmüştü de yalnız yıkanmıştım. " Hacivat: “ Yapma ya, iyi ki hamamda kadın yokmuş. “ Karagöz: “ Aslında hamamda yıkanan kadınlar vardı ama ben göbek taşına doğru yürüyünce hamam boşalıverdi. Benden neden kaçtılar, anlayamadım.” Hacivat: “ Paçalı uzun donunla mı girmiştin hamama. “ Karagöz: “ Sen ne diyorsun Hacivat? Hamamda donla yıkanılmaz ki. “ Pınarbaşı Meydanı’ndaki kalabalık kahkahaların çağırdıklarıyla birlikte kırk kişi olmuştu. Yirmi kişide kırk ayak vardı da, kırk kişide kaç ayak vardı? Karagöz: “ Bak Hacivat, okumam, yazmam yoktur ama hesabım kuvvetlidir. Kırk kişide altmış ayak vardır. Altmış ayakta dört yüz parmak vardır. “ Hacivat: “ Olur mu Karagözüm. Kırk kişide ikişerden seksen ayak vardır. Seksen ayakta beşerden dört yüz parmak olur. “ Karagöz: “ Tamam işte, ben de dört yüz parmak demiştim. “ Gülmekten gözleri yaşaran, karınlarını tutarak gülen ve yerlerde debelenenler haricindeki çoğulcu kalabalıktan bir alkış tufanı koptu. Hacivat’ın, ama sen altmış ayakta dört yüz parmak demiştin, Karagözüm, dediğini benden başka kimse duymadı. İnsanlar, doğar, büyür ve olgunlaşırlar. Olgunlaşma geçici değil, kalıcıdır. Olgunlaşma yeni olgunlaşmaları beraberinde getirir. Bu böyle sürüp gider. İnsan olgun bir meyvedir, dersek yanlış olmaz. Karagöz: “ Olur mu öyle şey, Hacivat? Şimdi ben meyve mi oldum? Elma, armut gibi mi yani? “ Hacivat: “ Hayır, erik gibi. “ Karagöz: “ Demek beni erik yaptın? Şimdi görürsün. Sen de olsan olsan şu ekşi limon olursun. Üç, iki değil, bir işe yaramayan limon. “ Hacivat: “ Doğru Karagözüm. Limon bir işe yaramaz, çok işe yarar. Hani limonu ortadan kesersin, çaya, çorbaya sıkarsın. Tadı leziz olur. “ Karagöz: “ Adı keriz mi olur? “ Hacivat: “ Hayır Karagözüm. Adı keriz değil, tadı leziz olur yani lezzetli olur. İç ferahlatır, gönül açar. “ Karagöz: “ Hayda bre pehlivan. Limon anahtar mı ki, Gönül teyzenin kapısını açsın. Teyzem ellisini geçti hala evlenmedi. Gönül teyzenin gönlünü açacak anahtar daha yapılmadı. “ Dünyanın pek çok şehrinde, belli günlerde pazar kurulur. Bu pazarlarda köyden getirilen sebze, meyve satılır. Pazara gidenin kesesi doluysa ve cimri değilse ürünün en iyisini alır. Anadolu’da sebze ve meyveler şehirlerin isimleriyle anılır olmuştur. Amasya’nın elması, İnegöl’ün pırasası gibi. Karagöz: “ Bırak ya Hacivat. Ne demek Amasya’nın elması, İnegöl’ün pırasası. Yani elma almak için Amasya’ya mı gidelim? “ Hacivat: “ Karagözüm, elma almak için, Amasya’ya gitmene gerek yok. Salı pazarında Amasya elması satılıyor. Elma alırken, Amasya elması almak gerekir. “ Karagöz: “ Amasya’nın elması elma da başka yerin elması armut mu? Benim bahçedeki elmalar, Amasya elmasına bin basar. Tadı güzel kokusu hoş, eder insanı sarhoş. “ Hacivat: “ Armut alırken deveci armudunu, üzüm alırken Mürefte üzümünü tercih etmek gerekir. “ Karagöz: “ Deveci armudunu boş ver şimdi. Çocukken köye gittiğimizde dedemin bağına koşardık. Dedemin üzümlerinin tadını, sonraki senelerde yediğim üzümlerin hiçbirinde bulamadım. Elma alırken Bursa elması, pırasa zaten Bursa’dan, armut Bursa’dan, üzüm Bursa’dan, erik Bursa’dan, domates, patates, şeftali, vişne, kiraz hep Bursa’dan. Hey benim güzel Bursam, kovsalar gitmem şu Bursa’dan. “ Hacivat: “ Karagöz, az önce kiraz dedin. Söyle bakalım bu kiraz Bursa’nın neresinde yetişiyor? Sen eskiden hiç yalan söylemezdin. “ Karagöz: “ De git oradan Hacivat. Şimdi de yalan söylemiyorum. On yaşlarındaydım. Edebey Köyü’ne gitmiştik. Orada bir kiraz ağaçları vardı, aklın durur. Sanırsın kiraz ormanı. Epey bir gezindim orada, dallardaki kiraz çokluğundan güneşi göremedim. “ Hacivat: “ Güneş görünmüyorsa orman karanlıktır, kirazları nasıl gördün? “ Karagöz: “ Pöh, şunun sorduğu soruya bak. Kirazların verdiği ışıltı ormanı aydınlatıyordu. Ağaçlara çıktım, belki iki kilo kiraz yedim. Sen Edebey kirazının tadını nereden bileceksin. “ Aradan zaman geçtikçe kalabalık çoğalmış ve yüz kişiyi bulmuştu. Hava kararmaya başlamıştı, akşam oluyordu. İşi tadında bırakmak gerekirdi. Karagöz ile Hacivat ellerini havaya kaldırıp teslim işareti çizdikten sonra kahkahalar bıçak gibi kesildi. Karagöz: " Haydi bakalım ağalar, bu günlük bu kadar, " dedi ve yürüdü gitti. Hacivat: " Yarın aynı saatte buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın, deyip Karagöz'ün peşine topal ördek gibi yürüyerek takılması kahkahaları meydana paraşütle geri getirdi. Yazan: Serdar Yıldırım |
|||||||||
Serdar102 Kullanicisinin Son 5 Konusu | |||||
Baslik | Kategori | Son Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj |
Bir Tek Sen Varsın - Serdar Yıldırım | Sizin Şiirleriniz | Serdar102 font> | 0 | 151 | 06-28-2024 06:36 PM |
Aşkıma Gölge Düştü - Serdar Yıldırım | Sizin Şiirleriniz | Serdar102 font> | 0 | 227 | 06-28-2024 06:35 PM |
Sen Yoluna Ben Yoluma - Serdar Yıldırım | Sizin Şiirleriniz | Serdar102 font> | 0 | 145 | 06-28-2024 06:34 PM |
Wampirin Ağzı Kan İçindeydi | Esrarengiz Olaylar | Serdar102 font> | 0 | 266 | 06-28-2024 06:32 PM |
Özgürlük Savaşçısı Baba Koç - Serdar Yıldırım | Esrarengiz Olaylar | Serdar102 font> | 0 | 266 | 06-28-2024 06:32 PM |
Etiketler |
bir, hacivat, karagöz, karagözüm, olur |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
(View-All) Konu Okunma Sayisi : 1 | |
Serdar102 font> |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|
Forum | Yasal Uyarı |
Kuruluş : 2021 SohbetDostu Forum" her hakkı saklıdır. SohbetDostu-Forum, en iyi Mozilla Firefox ile dolaşılır. |
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sohbetdostu forum Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sohbetdostu forum hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sohbetdostu forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır.
|